27 Ekim 2011 Perşembe

Gidiyorum Senden

Kafamı karıştıran sen değilsin hayat. Sen durduğun yerde yaşamaya çalışan bir canlısın sadece. Sana; "tut elimi uzakta durma" dedikten sonra çok şey değişti. Her gün, bu değişikliğin sebebini anlamaya çalışarak zaman kaybettim. Kendimi, anlamak istemediğim bir hayatı yaşarken, sorguladım sürekli. Aslında istediğim bu değildi. İstediğim tek şey,vazgeçmeden sevmekti seni. Sorgusuz, sualsiz.
Sen.
Ne çok söyledim adını, ne çok istedim aynı çatı altında olmayı. Ve ne çok hayali tek başıma kurdum. Sen yoktun. Bir şeyi açıklığa kavuşturdum kendi içimde. Sen var mısın yok musun diye bir hesap yapmaya vaktim yoktu artık. Ben vardım. Bunu anladım. Aslında herkes gibi ben de yalnızdım...

Bizim güzel yanımız "biz" olmamızdı. Anladık, değer verdik, sevdik, sahip çıktık. "Biz" olmayı biz de çok sevdik. Sıkılmadık, bozulmadık, kopmadık, yorulmadık...
Düşünmemeye gayret ettim seni. Senden gelen her şeyi analiz etmeyi bıraktım. Akışına bıraktım.
Olmadı. Hep başa döndüm.
Konuşup, anlatıp sonra da kaybolan, kaybeden olmak istemedim. Hiç istemedim. Ama sanki sona geldim. Freni tutmayan bir araba gibi. Durduramıyorum düşüncelerimi. Senden gitmeye son veremiyorum. Kalamıyorum sende.
Kim sever ki sonları? Ben de sevmiyorum. Ama sona yaklaştığımı biliyorum.
Kalan anıları saklamanı istemiyorum. Resimleri yakmanı da. Senden bir şey istemiyorum. Bir tek şey dışında!
Neden gittiğimi düşün. Neden "biz" olmaya devam edemediğimizi düşün.

DY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder