9 Ekim 2012 Salı

                       SENİN İÇİN YAZACAĞIM


Bir hikaye yazacağım sana. Okurken; "ağlamak ve öfke" arasında gidip geleceğin. İç çekeceğin ve yine sinirleneceğin bir hikaye.
Sana şimdilerde anlatamadığım, her şeyi çok net anlayabileceğin, kendine ya da bana soru sormana gerek kalmayacak bir hikaye olacak bu.

Sana yazdığım satırların üzerinden, sadece bir kez geçeceksin. Yeniden okumayacak, elindeki kağıdı bir süre sadece izleyeceksin. Gözlerinde canlanacağım o an. Korkutacak seni önündeki günler. Yalnızlığına mı yoksa bensizliğe mi ağlayacaksın? Keşke bilseydim... Yok! önemi yok artık; bilsem ne olur bilmesem ne?
Yalnızlığın korkutur belki, belki de bensizlik acıtır içini kim bilir. Her ne olursa olsun biliyorum ki elindeki hikaye anlatacak sana her şeyi.

İlk neyi çok iyi anlamanı istiyorum biliyor musun? Senin için her şeyi yapabileceğim bir ömrü yaşadığımı yanındayken. Hiç korkutmadığını beni zorlukların ve hiç bıktırmadığını olumsuzlukların. Seninleyken her şeyin üstesinden gelebileceğim bir hayatı yaşadığımı, sen yokken bir hiç olduğumu bilmeni istiyorum en çok.

İşte bu yüzden biliyorum ki, en çok;  elindeki kağıda yazdıklarım  üzecek seni bu hayatta. İşte okuyacağın o hikaye nefes alışını bile etkileyecek. Canını sıkacak, içini burkacak. Biz bilir ve söyleriz ya erkekler ağlamaz; o söz senin için geçerli olmayacak elinde o kağıt varken.

Sen o kadar dik duracaksın ki o an bile; eminim "keşke" dememek için kendinle savaşacaksın. Öyle bir cümleye başlarsan yenilmiş olacaksın. Yok; sen asla "keşke"li bir cümle kurmazsın. Anlamsız olacak, yersiz olacak, kurma!

Çözdüğün an gelecek, yaşamın şifresini. Elindeki hiçlik sana sonucu vermiş olacak.
Hayat bir kere, bir tek şansın var. Nasıl istiyorsan öyle yaşa. Asla kadere bırakma, seçimleri hep sen yap!

Deniz YILMAZ
9 Ekim 2012





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder